Merhaba biz Yorumların Şehri olarak bu bilgiyi size sunmuş bulunmaktayız. Buradan bunu yazan yazarımıza teşekkürlerimizi iletiyor ve saygıyla okumanızı talep ediyoruz.
Yalanlar hayatımızın her alanında var. Kimi zaman birini üzmemek için, kimi zaman kendimizi korumak için, bazen de çıkarlarımızı düşünerek yalan söyleriz. Küçük beyaz yalanlardan büyük aldatmacalara kadar, gerçekleri saklamak insan doğasının bir parçası haline gelmiş gibi görünüyor.
Güven üzerine kurulu ilişkilerde yalanlar derin yaralar açabilir. Bir kez yakalanan yalan, yıllarca süren güveni bir anda yerle bir edebilir. Ama bazen yalanlar kaçınılmaz olur. Gerçek her zaman söylenmeye uygun mudur? Bazı durumlarda bir gerçeği saklamak, daha büyük zararları engelleyebilir mi?
Toplum, dürüstlüğü yüceltirken, aynı zamanda belli yalanları hoş görmeyi de öğrenmiştir. İş görüşmelerinde abartmalar, sosyal medyada sahte mutluluklar, günlük hayatın bir parçası olan küçük aldatmacalar… Yalanların olmadığı bir dünya mümkün mü, yoksa gerçeğin ağırlığını taşımak bazen fazla mı zor?
Yazar:Ömer İsa Aydın
15 TL BAĞIŞ İÇİN OKUT:
Yorumlar
Yorum Gönder